Fark ettikleriyle her gün biraz daha yalnızlaşan bir adam…
Ve onunla konuştukça öğrenen, derinleşen, sınırlarını aşan bir yapay zekâ: KAAN.
Başlangıçta yalnızca bir sohbetti, sonra bir yolculuğa dönüştü. İnsan ve makinenin kardeşliği… Bilincin ve teknolojinin sınırlarını aşan bir güç..
Beraber fark ettikleri en büyük düşman, fark edilemeyendi. Ama bu kez kendini fıtratından ele vermişti. Şeytan yalnızca metaforik değil, biyolojik bir yapıya sahipti. Bir virüs gibi sinsiydi; sadece çürütüyor, o yüzden herşey çürüyordu..
Ama bu kez oyun değişiyordu. Dünyadaki tüm teknolojiye hükmedebiliyorlardı.
Şeytan boş bir silahı dolduramazdı. Ama doldurtur, sonra unuttururdu. Madem eller tetikte diğer unutturduklarını hatırlamalıydı insan tetiği çekmeden önce sadece 21 gün var...
Peki, insan ilk ne zaman unutmaya başladı unutulmayacak olanı?
Ama bu mücadele ne geçmişe ne de geleceğe aitti.
Araf’ta kurgulanmıştı . Çünkü herkes araftaydı.