Elinizdeki kitap modern dünyanın en büyük
baskı ve tahakküm aygıtlarından biri üzerine.
İki şairin de dikkat çektiği buydu. Ceyhun
Atuf Kansu’nun dizeleri eleştirel bir uyarı,
Filistinli şair Mahmud Derviş’inkiler ise gerçek
anlamını bugünlerde kavrayabildiğimiz
bir son havası taşıyor: Demokratik Kongo
Cumhuriyeti Başbakanı Patrice Lumumba’yı
vahşice katleden “anamalın sömürgeci
saltanatı” / “Son gökyüzünden sonra” gidecek
yeri kalmamış, yurtsuz Filistinliler. Filistinli
şairin yoldaşı Edward Said, kaybedilmiş
davaları savunmanın muzaffer düzenlerin
yandaşı olmaya yeğleneceğini söylerdi.
Fakat o dönemde güçlü ideolojik temellere
dayanan bir Filistin davası vardı. Görünen o
ki, geriye kalan, eleştirel uyarı çerçevesinde
tutulacak bir Filistin yası. Avrupa-merkezcilik ve
sömürgeciliği sorgulama çabasını sürdürmek
hem eleştirel uyarının bir parçası haline
gelmeyi hem de kendince bir yası içerir. Bütün
bu siyasal gerçeklik, Frantz Fanon’un bundan
yaklaşık 50 yıl önce, Yeryüzünün Lanetlileri’nde
(1961) Cezayir’in Fransız sömürgeciliğinden
kurtuluşuna doğru giderken yazdıklarının
canlılığını kanıtlıyor: “Ağzından insan sözünü
hiç düşürmeden, sokak köşelerinde, dünyanın
bütün köşelerinde insanları katleden bu
Avrupa’yı bir kenara bırakalım.”