SARAYIN KAPILARI, CEPHENİN YANKILARI VE KRİZİN AYAK SESLERİ
“Ancak tüm konular arasında en iyi bilgi ve analiz kaynağı şüphesiz Türkiye Büyükelçiliği’ydi... Hayatım boyunca tanıdığım en iyi ve en etkili diplomatlardan bazıları oradaydı. Büyükelçileri Sönmez [...] her toplantıyı, her görüşmeyi ve her gözlemi titizlikle not alan, son derece dikkatli bir insandı. Bir konuyu ele alıp konuşmaya başladığımızda mutlaka küçük ciltli not defterini çıkarır, hem paylaşacağı bilgileri kontrol eder hem de bizim söylediklerimizi not alırdı. Diplomatik anılarını kaleme aldığında, ilk Körfez Savaşı’na giden dönemin en yetkin tarihî kaynağı olacağına inanıyorum.”
— ABD Eski Büyükelçisi Joseph Wilson, The Politics of Truth
1986-1990... Irak-İran Savaşı’nın son yılları ve Birinci Körfez Savaşı’na giden sürecin en kritik dönemi. Saddam Hüseyin rejiminin demir bir perdeyle kapattığı Bağdat’ın kalbinde, Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden bir isim vardı: Büyükelçi Sönmez Köksal.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki uzun kariyerinin ardından Millî İstihbarat Teşkilatı’nın ilk sivil müsteşarı olarak da görev yapacak olan Köksal, tarihin hızlandığı bu yıllara bizzat tanıklık etti. Görev süresi boyunca tuttuğu günlük notlar ve kişisel değerlendirmelerinden oluşan Bağdat Güncesi, okuru Saddam ve Tarık Aziz’le yapılan görüşmelerin kapalı kapıları ardına, diplomatik yazışmaların
perde arkasına ve savaş koşullarındaki bir başkentte hayatın ve siyasetin kılcal damarlarına taşıyor.
Türkiye-Irak ilişkilerinin en çalkantılı dönemlerinden birine ışık tutan Bağdat Güncesi; bir savaşın bitişini, Kuveyt’in işgaline giden sürecin ayak seslerini, baskıcı bir rejimde doğru bilgiye ulaşmanın zorluklarını ve Ankara’ya en isabetli resmi çizme çabalarını belgeliyor. Ayrıca bir büyükelçiliğin günlük işleyişine dair tüm ayrıntılar da bu satırlarda yer buluyor.
Büyük bir diplomatik tecrübenin süzgecinden geçen bu notlar, hem okurlara hem tarihçilere paha biçilmez bir kaynak sunuyor. Bağdat Güncesi, bir savaşın son anlarından bir diğerinin doğuşuna uzanan süreci gözler önüne seriyor; yakın tarihin en önemli dönemeçlerinden birini, bir diplomatın gözünden içeriden okuma ve anlama fırsatı sağlıyor.