XIII. yüzyıl sonları ila XIV. yüzyıl boyunca Kutsal Toprakların kurtarılması meselesine dair yazılan tavsiyeler Recuperationie Terrae Sanctae literatürünü oluşturdu. Bu literatürün en temel metinlerinden biri, Fidenzio da Padova tarafından 1291 yılında Papa IV. Nicolaus’a sunuldu. Yılların emeği olan bu eser, Doğu Akdeniz’den atılmadan hemen önce Haçlı beldelerinde yaşayan bir Fransisken rahibin gözünden pek çok şeyi hayal etmemize yardımcı oluyor: Hristiyanlığın gözünden İslamiyet algısı, Memlûk mancınıklarıyla dövülen surların ardında yaşanan panik, art arda yaşanan başarısızlıkların sebebini günahlarında arayan Hristiyanların iç muhasebesi, Memlûk ordugâhında her gün tekrarlanan hazırlıklar ve yeni Haçlı Seferinin düzenlenebileceği olası güzergâhlar.
Fidenzio’nun gözlemlerini değerli kılan en önemli husus, Sultan Baybars ve Sultan Kalavun’un seferleri sonucunda Antakya ve Trablus’un düşüşüne yerinde şahit olması, Avrupa’daki dindaşlarına kıyasla bu travmayı sıcağı sıcağına yaşamasıydı. Kaybedilen şehirlerde esir düşen Hristiyanları kurtarmaya çalışan Fidenzio aynı özveriyi bu eserine de yansıttı ve esaret altına girdiğini düşündüğü Kutsal Toprakları da kurtarmaya çalıştı. Bu çabasıyla Kudüs’ün kurtarılması için eserler üreten diğer yazarlardan apayrı bir yere sahip olabildi. Zira eserine verdiği isim genel bir anlam kazanarak Recuperatione Terrae Sanctae literatürüne ilham kaynağı oldu.
Haçlı Seferi projeleri üzerine çalışan Murat Çaylı tarafından Türkçeye kazandırılan bu eser, Kutsal Toprakları kurtarma literatürü çalışmalarındaki mühim bir boşluğu dolduracak niteliktedir. İçerdiği bilgilerle Haçlı Seferleri, Memlûk, Moğol ve Dinler Tarihi araştırmacılarının başucu kaynaklarından biri olacaktır.