Felsefe, din ve bilim konularında çok yoğun araştırmalar yapan yazar Davut Dağ, ‘Dindarlık Tercih Midir?’ kitabında insanın dinî tecrübesini yorumlamaya ve anlamaya odaklanıyor.
Modern insan veya insanın fıtratı, her türlü teknik gelişmelere, maddî ilerlemelere rağmen yaratılışı gereği gerçek mutluluğu bulamamakta, büyük bir manevi boşluğa düşmekte, bitmek tükenmek bilmeyen bir arayışa sürüklenmektedir.
Modern insanın, sahih anlam kaynağını kaybetmesi ve bu nedenle hayatını sahte unsurlarla anlamlandırmaya çalışması, dinin insan hayatındaki yerini anlaşılır bir biçimde ortaya koymaktadır.
İnsan için dış ve iç âlem bir başka ifadeyle Yaratan ve O’nun tezahürleri olarak yaratılan her şey, dinî tecrübenin oluşum kaynağıdır. Yani dinî tecrübeye kaynaklık eden alanlar, dinî kabiliyeti harekete geçirebilecek unsurlardan oluşmaktadır.
Din, insanın tabiatındaki bir gerçekliktir. Bu nedenle insan, Yaratıcının varlığını fıtratının derinliklerinde çeşitli şekillerde hisseder. Çoğu kere de doğru ve sağlam bir inanç sistemine bağlanamaz. Bununla beraber her zaman fıtratın derinliklerinde bu kâinatın bir yaratanı olması gerektiği kuvvetli bir duygu hâlinde belirir.
