logo

Edebiyatta Sembolist Hareket

Ürün Kodu: 9786256299610
₺600,00

İngiliz şair, eleştirmen ve çevirmen Arthur William Symons'ın (1865-1945) kaleme aldığı Edebiyatta Sembolist Hareket (The Symbolist Movement in Literature), sembolizme dair ilk örnek eserlerden biri. İlk kez Türkçeye çevrilen eserde, yazar hayatta iken yapılan 1899, 1908 ve 1919 tarihli üç baskısı dikkate alınarak tam bir metin haline getirildi.

Symons, 19. yüzyılın sonlarına doğru, çeşitli bilimsel ve endüstriyel gelişmeler ve bazı askeri yenilgiler neticesinde ahlaki çöküşün/yozlaşmanın, şiddetli umutsuzluğun hakim olduğu ve adeta iki dünya savaşını haber veren gelişmeleri yaşamış ve görmüş bir eleştirmen. O, inanç ve değerlerden kopuşun hakim olduğu bu dönemin atmosferinde kaleme aldığı eserinde, insanların uzaklaşma eğilimi gösterdiği manevi değerlere ve dini/mistik görüşlere sağlam ve kesin dönüşleri savunan ve eserlerinde bu konulara yer veren, çoğunluğu Fransız olmak üzere edebiyatın çeşitli alanlarında verimler ortaya koymuş şair ve yazarlara dair değerlendirmelerde bulunmaktadır. Balzac, Prosper Mérimée, Gérard de Nerval, Théophile Gautier, Flaubert, Baudelaire, Goncourt Kardeşler, Villiers de L’Isle-Adam, Léon Cladel, Zola, Mallarmé, Verlaine, Joris-Karl Huysmans, Rimbaud, Jules Laforgue, Maeterlinck bu eserde sembolist edebiyatın örnekleri olarak bir araya gelmekte.

“Edebî hareketler bebeklik/başlangıç dönemlerini genellikle isyankâr bir memnuniyetsizlik içinde geçirirler, ancak bir terminolojiye kavuştuklarında, ortak bir dil geliştirdiklerinde olgunluğa ulaşırlar. 19. yüzyıl sonlarına doğru bu ortak dili bulmak zorlaşmıştı. 1899’da, biri psikoloji diğeri edebiyat alanında olmak üzere iki etkili kitap sembolizm/simgecilik kelimesine yoğunlaşmıştı: Freud’un Kasım ayında Viyana’da yayımlanan Die Traumdeutung’u (Rüyaların Yorumlanması) ve Symons’ın Eylül ayında Londra’da yayımlanan The Symbolist Movement in Literature’ı (Edebiyatta Sembolist Hareket). Yaklaşımları çok farklı olsa da, her iki eser de dış dünyanın büyük ölçüde dışında kalan, bir tür iç gerçekliği araştırıyordu. Freud’un eseri gibi Symons’ın çalışması da, aradan geçen altmış yılın ardından şimdi daha açık bir şekilde görebildiğimiz üzere, modern düşüncenin temel yönelimlerinden biri olan, belirsiz ya da kısmen anlaşılmış anlam biçimlerine duyulan hayranlığa bir isim verdiler…

Edebiyatta ima etmenin, çağrıştırmanın ve hayal gücünün sıçramalarının önemli olduğu bazı anlar vardır. Bir de önemli olanın sonuç çıkarmak, bir araya getirmek, bağlamak olduğu zamanlar vardır. Symons, ikinci yaklaşımın oldukça önemli olduğu bir anı buldu ve olağanüstü uyum yeteneğiyle bunu benimsedi. Bunun sonucunda, Wordsworth’ün bir asır önce romantik edebiyata ‘doğa’ kelimesini kazandırdığı gibi, o da modern edebiyata ‘sembol’ kelimesini kazandırdı...” (Richard Elmann, Symons’ın kitabına yazdığı Önsöz’den, 1958)

Son görüntülenen ürünler

Whatsapp Destek Hattı