Güneşin kavurucu ateşinin yürekleri yaktığı, o ilk sıcaklığın, zamanla karşı konulamaz bir tutkuya dönüştüğü yaz...  
  
  Ayrılık rüzgarlarının etrafta sinsice kol gezdiği sonbahar..  
  
  Kah güneşli sevdaları, kah fırtınalı pişmanlıkları tarif edilemez bir acıyla içinde saklayaonbaharın o en yalnız Eylül’ü...   
  
  Türk Edebiyatının bu ilk psikolojik romanında, Suad, Süreyya ve Necib arasındaki fırtınalı ilişkiler ve kahramanların iç dünyalarına doğru uzun ve keyifli bir yolculuk sizleri bekliyor.