Bazı yolculuklar vardır; insan onları değil, onlar insanı seçer…
Antep’e sadece okumaya gelen Cemile, farkında olmadan geçmişin gömülü hikayesine dokunur.
Aynı dakikada Gülizar’la bindiği dolmuş, bir rastlantı mıdır? Yoksa yazgının ince bir oyunu mu?
Sevdiği adamın asker edilişi, Delil’in yıllar sonra bir çatışmada uyanışı ve bir yeğeni kurtarma çabasında yeniden kurulan bağlar…
Her şey, görünmeyen bir elin çoktan yazdığı bir senaryo gibidir. Ve Cemile, bu hikâyenin merkezinde, sessizce kendi suçluluğuyla yüzleşir:
“Belki de her şey benimle başladı…”