Ayağımızın altındaki diz boyu otlar, dikenler, bodur çalılar ve irili ufaklı taşlar yürümemizi bir hayli güçleştiriyordu. Ayrıca duyduğumuz korkunç sesler içimizi ürpertiyordu. Tüm zorluğa rağmen mavi ormanın derinliklerine daldık. Güneş tepemizdeydi ama ağaçların her yanı sarmasından dolayı bir süre sonra gittiğimiz yönden emin olmamaya başladık.