“İnsanın soluğunu kesecek, bizi kendimizden utandıracak kadar etkili bir roman.”
Ülker İnce
Genç bir kız elinizden tutacak ve sizi insan kalmanın imkânsız olduğu bir eve götürecek. Sadece bedenlerin değil, ruhların da rehin tutulduğu bir eve… Pencerelerin demir parmaklıklı, perdelerin kapalı, gün ışığının yasak olduğu bir geneleve…
Birinin yandığı cehennem ötekinin cenneti olabilir mi? Demet Cengiz, Göl Kıyısında Leylâ romanında varoluş acılarını, kimlik arayışlarını ve çekilen Tanrı sancılarını bir arada işliyor. Sert gerçekçiliği, büyülü gerçekçilikle harmanlayan eşsiz bir dil kullanıyor.
“Ah Leylâ, kaldır başını! Senin değil bu utanç, kaçırma o muhteşem bakışını. Kıyam et Leylâ, kıyam et.”