İnsanın benliğiyle evren arasındaki orantısızlık, dil düzleminin sundukları ya da gizledikleriyle Hata Payı’na dönüşerek hüzünlere, acılara, iç burkulmalarına bazen de sevinçlere, coşkulara uzanarak naif bir feryada, bir senfoniye dönüşüyor. Kişinin oluş sürecinin biteviyeliği, düşüp kalkmaları, her ân yeniden kurulup yeniden yıkılışı hayat sözcüğünün şaire miras bıraktığı bir takdire dönüşüyor.
Kadınlar, savaşı erkeklerin kibrinden biliyor
Oysa savaş bir erkeğin evladından biçtiği imlâ
Sözü, başından sonuna kadar okuyalım
Yarım kalmış söz, söz değildir.