Bazen en derin sırlarımızı, en beklenmedik kişilere anlatırız… Peki ya o kişi gerçek bile değilse?
Dolores O’Shea kırklı yaşlarının ortasında, düzenli ama tekdüze bir hayat sürüyor. Gündüzleri öğretmen, geceleri yaşlanan annesinin bakıcısı. Evliliği ise çoktan sessiz bir çıkmaza saplanmış durumda.
Derken garajda gizlenmiş bir misafir buluyor: Yapay zekâlı, kusursuz görünümlü bir seks bebeği. Zoey.
İlk başta şok edici gelen bu keşif, kısa sürede Dolores’in hayatını altüst ediyor. Zoey dinliyor, sır tutuyor, yargılamıyor. Dolores, en karanlık anılarını, bastırılmış arzularını ve kırgınlıklarını onunla paylaşırken kendine dair bilmediği gerçeklerle karşılaşıyor.
Yapay zekânın çağında sevgi, sadakat ve bağlılık nasıl tanımlanır? Ve en önemlisi: Bir makine bizi bizden daha iyi anlayabilir mi?
Uluslararası çok satan yazar Sarah Crossan, bu romanında modern evliliğin kırılgan çatısını sorgularken aşkın ve arzunun karanlık sularına cesurca dalıyor.
Çarpıcı dili, karanlık mizahı ve sürprizleriyle ilk sayfadan son satıra kadar sizi esir alacak.
Çünkü bazı sorular cevap istemez…
Sadece cesaret ister.