Her sabah uyanıp giydiği ve ona artık dar gelen kimliğe bakan bir kadının hikâyesi…
Zamanla kelimelerin altındaki sesi duyan, aynalarda kendinden fazlasını gören, toplumun ona biçtiği kabuğun altından, kendi tenini usulca sıyıran bir kadın…
Ve orada, en derinde, kendini hatırlayan…
Özlem İbiş Yılmaz, Kırmızı Rujdan Dökülenler’de, toplumun kadına biçtiği sessizlik ile onun içinden doğan sesi karşı karşıya getiriyor.
Yabancılığın, yalnızlığın ve suskunluğun içinden geçen ama kendine varmayı bilen kadınların romanı.
Çünkü bazı kadınlar, kendilerini baştan yaratmaz.
Sadece hatırlar…