Meşhur İskenderiye Kütüphanesi’nin Hz. Ömer döneminde Amr b. Âs komutasında Müslümanlar eliyle yakıldığı ve harap edildiğine dair uydurulan hikâye zamanla yaygınlık kazanmış ve İslâm aleyhine bir propagandaya dönüşmüştür. Mehmed Mansur’un risalesi, asırlar boyu Müslümanlara yönelik süregelen bu iftira ve tartışma konusunun açıklığa kavuşması için kaleme alınmış, aynı zamanda kitap ve kütüphane tarihini konu alan nadir çalışmalardan biridir. Mehmed Mansur’un bir reddiye olarak ortaya koyduğu eser, ilk olarak 1282/1865 yılında İskenderiye Kütüphanesi adıyla Tasvîr-i Efkâr gazetesinde tefrikasından sonra risale olarak da yayımlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde ilim ve fenlerin nasıl yayıldığına dair iki bölüm ile birlikte, Protestan papazlarına verilen cevaplar ve Hıristiyanlığın ortaya çıkışına dair diğer iki kısmın da genişletilerek eklenmesiyle Meşhur İskenderiye Kütüphanesi’ne Dair Risaledir başlığı altında 1300/1884 yılında Cerîde-i Askeriye Matbaası’nda tekrar basılmış; eser böylece on bölüm ve bir zeyl olarak yeniden okuyucuya sunulmuştur. Biz bu son genişletilmiş baskıyı esas aldık.
Müellif, eser boyunca başta temel batılı tarih kaynakları olmak üzere pek çok farklı dilde eserden direkt olarak istifade ederek kaynaklar arası çelişkileri tespit etmiş ve bu iftiranın Yahudi dönmesi Ebü’l-Ferec Grigoryus tarafından uydurulmuş olduğunu delilleriyle ortaya koymuştur. Mansur eserinde ayrıca, ilimler ve fenlerin nasıl ortaya çıkıp yayıldığı, Eflatun’un fikirlerinin Hıristiyanlığa adapte edilmesi, Roma İmparatorluğu’nda güzel eserlerin tahrip edilişi, İstanbul’daki kütüphaneler, ilimlerin İslâm ülkelerinde çöküşü ve yeniden ihyası, Osmanlı Devleti’nde bu yıkımın nasıl meydana geldiği, Harbiye ve Tıbbiye Mektepleri’ne dair konulara da kitabında yer vermiştir.
Kitabın ikinci kısmını oluşturan ekler bölümünde konuya dair çalışmaları bir araya getirdik. Seyyid Ali b. Ambasavî’nin 1284/1867 tarihinde Mecmûa-i Fünûn dergisinde yayımlanan İslâm Kütüphaneleri; Tahir Harimi Balcıoğlu’nun İskenderiye Kütüphanesi; Süheyl Ünver’in Yirmi Bir Asır Önce İskenderiye Tıp Mektebi ve Kütüphanesi ve Midhat Sertoğlu’nun İskenderiye Kütüphanesi’ni Hıristiyanlar Yaktı başlıklı yazıları da konuyu bütünleyici olması bakımından kitaba ilave edildi.