Sessiz bir öğle sonuydu. Yelda, elindeki
hikâye kitabını okuyarak bahçesindeki Çınar
ağacının altında günün tadını çıkarıyordu.
Güneş tenini ısıtıyordu ve birden rüzgârın
sesiyle ürperdi.
--Gel! Mevsimlerin fısıltısına kulak ver!