“Muzaffer Sarısözen, Türk musiki folkloru, Türkiye Radyoları ve Yurttan Sesler Toplulukları ile anılır. Ortak görüşe göre o olmasaydı THM bu kadar tanınmaz, yayılmaz, sevilmezdi. O Halk Musikisi için yaratılmıştı. Ömrünü halk musikisine, onun derlenmesine notaya alınmasına, vatana yayılmasına harcadı. 1937 yılından 1953 yılına kadar katıldığı derleme gezilerinde, ekip olarak on bine yakın türkünün derlenmesinde, büyük bölümünün notaya alınmasında, arşivlenmesinde, repertuarlarda hayat bulmasında en büyük katkı, Sarısözen’indi. Gezilerinde kendi çabası ve emeği ile topladığı halk enstrümanlarından koleksiyon oluşturmuş, kaynak kişiler ile halk oyunlarını görüntüleyen fotoğraflardan resim albümü yapmıştı. Onun folklorumuza katkısı, türkü ve oyun havalarının geçmişten geleceğe taşınmasından başka, yurt düzeyinde yaygınlaştırılması, tanıtılması konusunda oldu. Halk müziğine, halk oyunlarına ilişkin görüşlerini dergi ve gazetelerde yayımladı. Genç kuşağı halk müziğini derleme, araştırma ve tanıtma konusunda özendirdi. Muzaffer Sarısözen'in halk müziğine hizmeti kadar halk oyunlarına verdiği hizmet de büyüktü. 1950’de İtalya ve İspanya'daki Avrupa Uluslararası Raks Müsabakalarına, Erzurum bar ekibi ve Kastamonu’dan davulcu Kara Yılan, zurnacı Mümtaz Ardıç ile katıldı. Madrid’de 68.000 kişinin önünde, Biariz ve San Sebastian'da yapılan beş yarışmada ekip birinciliği aldı. TRT Repertuarında binin üzerinde türküsü var. Repertuarda olsun olmasın, emeği geçen türküleri sanatçılarımız programlarında okuyorlar. Onun radyo çalışmalarında yolunu açıp musiki mecrasına yön verenlerden Vedat Nedim Tör şöyle yazmıştı: “Muzaffer Sarısözen halk müziğimizin hem kara sevdalısı hem de bilginiydi. Türk halk müziği, kültür hayatımızda özgür bir varlık olarak yerleşmiş, radyo programlarının esaslı bir demirbaşı olmuşsa, en büyük şeref payı Muzaffer Sarısözen’indir.” Sarısözen’in ülküsü, türkülerimizi bütün yurtta ortak dille okumaktı. Yurttan sesler programında topluluğa türküleri ortak bir dille söyletirken otantik yerel söyleyişleri, yöreden davet ettiği sanatçılara söyleterek o renkliliği yansıttı. Keşfedilmesinde emeği olan ozanlardan biri Âşık Veysel’di. Sarısözen müziğimizde bir ekoldü. O onlarca ses ve saz sanatçısı öğrencisine yalnız türküleri değil, sanatçı adabını, terbiyesini, stüdyodaki davranışları, arkadaşlığı, sevgiyi, hoşgörüyü öğretti. |