Orhan Pamuk, 2022 yılında katıldığı bir etkinlikte, yeni romanı Kâğıt Oynayanlar’ı duyurmuş, bu haber bende büyük bir heyecan uyandırmıştı. Roman, yayınlanmadan içimde büyüdü. Hafızama bir kök saldı. İstanbul sokaklarında dolaştıkça, manzara, bana bu romanı hatırlatıyor, daha yayımlanmadan romanı yavaş yavaş okumaya başlıyordum. Bu kültürel atmosfer içerisinde, “İstanbul’un kolektif şiirsel hayatı” Pamuk’un karakterlerinin mekânını oluşturmuştu. Boza satan insanlar, gezici tiyatro ile turneye gidenler, konaklarda yaşayan insanlar. Zamanla Pamuk’un roman karakterleri, bu kültürün mekânını üretir hale geldi. Artık dünyanın bir ucunda yaşayan insanlar “Pamuk’un hüzünlü, siyah beyaz İstanbul’unu” gelip şehirde arıyorlardı. Şehir, romancıyı inşa etmiş, devamında romancı şehri inşa etmişti. Ve biz okurlar, zihnimizde hem imgeyi hem de gerçekliği bu romanlar sayesinde iç içe geçirmiştik. Bu İstanbul anlatıları ve mekânları, Pamuk’tan önce Ahmet Hamdi Tanpınar, Sait Faik Abasıyanık, Orhan Veli, Orhan Kemal, Ali Teoman gibi romancıların da dolaştığı, yazdığı ve tartıştığı bir alandı.