Sıradan insanların iç dünyalarını, hayallerini, umutlarını ve öfkelerini kaleme alan Sait Faik Abasıyanık, Türk edebiyatının “öykü mabedi”ni inşa eden usta yazarlardandır. Öyle ki ömrü boyunca yazdığı sayısız hikâyelerle edebiyat tarihine eşi bulunmaz bir miras bırakmıştır.
Kendini bildi bileli üzerinde aynı kıyafeti taşıyan Çarpık Ahmet, yediden yetmişe etrafındaki herkesi merakla gözleyen Çöpçü Ahmet, memleketinde görmediği için pencerenin ne anlama geldiğini bilmeyen Ramo, koluna saat takan tek öğrenci Zemberek Celil ve daha fazlası...
On dokuz farklı hikâyeyi içinde barındıran Şahmerdan, hikâye çeşitliliği bakımından Abasıyanık’ın en zengin eserlerinden biridir. Her bir hikâye, Abasıyanık’ın yalın ve çarpıcı diliyle buluşarak okurları yeni dünyalara keşfe çıkarmaktadır.
Ben hep Odisya’yı niçin, nasıl öptüğümü düşünür; dudaklarımın derisini koparır koparır atardım.
|