1958 yılında İstanbul’un meşhur hâfız ve mevlidhanları ile gerçekleştirilen röportajlardan oluşan bu kitap geçmiş zamanın perdesini kaldırarak okurlarını yarım yüzyılı aşkın bir zaman yolculuğuna çıkartıyor. Gazeteci Şemsi Sılkım’ın yaptığı röportajlar dönemin tanınmış hâfız-mevlidhanlarının hayat hikâyelerini aktarmakla birlikte, Demokrat Parti yıllarının sosyo-kültürel, siyasî ve gündelik hayatına dair ayrıntılar da sunuyor. Hasan Akkuş, Mecid Sesigür, Aziz Bahriyeli, Kâni Karaca, Muzaffer Ozak ve Sadettin Kaynak kitapta yer isimlerden yalnızca bazıları…
16 Haziran 1950’de ezanın yeniden Arapça okunmaya başlaması, Türkiye’de kamusal alanda dinî hayatın görünürlüğünü artırırken bu adımı, radyoda yayımlanan Kur’ân-ı Kerîm tilavetleri, Mevlid-i Şerifler ile dinî ve ahlâkî vaazlar izledi. Cumhuriyet’in ilk çeyreğinden sonra yükselişe geçen Mevlid-i Şerif ise ilanlar vasıtasıyla gazete sütunlarında her geçen gün yaygınlık kazanmaya devam etti.
Peki İstanbul Radyosu’nda Kur’ân’ı ilk defa kim okudu? Vaşington’a sesi gönderilen hâfız kimdi? Hâfız ve Mevlidhanlar Cemiyeti’ni kimler kurdu? Hâfızlar, mevlidhanlar ve duahanlar kitabın satırları arasında okuyucularını karşılarken 1950’lerin İstanbul’unu dolaşır gibi olacaksınız. Kimi zaman Süleymaniye Camii’nde yankılanan bir mevlid sesine kulak verecek, kimi zaman Vefa semtinin bodur minareli bir mescidindeki duaya âmin diyeceksiniz. Kartvizitler ve fotoğraflar ile zenginleştirilen çalışmada İstanbul’un unutulmuş sesleri yeniden hayat buluyor.