Huzur doluydu, pencere kenarına oturup engin mavi düşlere dalmak gibiydi. Yüreğim sevgiyle doluyordu. Saçları arasında gökyüzünün maviliği kanat çırpıyordu. Gerçek yaşamın çok dışındaydı, kokusu olağanüstüydü. Beyaz bulutlar üzerime mutluluk döküyordu. Akıllı gözleri, kendine has tavrı çekiciliğini arttıyordu. O asil duruşu hayranlık uyandırıyordu. Konuştuğunda kelimeler titremiyor, kafasındaki bilgi hazinesini kendinden emin bir şekilde kullanıyordu. Ama söz konusu duygular olunca gözlerini kaçırıyor, eli ayağı birbirine karışıyordu. Bütün bu hâlleri çok tatlıydı. Kaçamak bakışları arasında ışıltı saçan gözlerine odaklanıyordum. O an etrafta gri ve kahverengi olan her şey yeşilimsi ve mavimsi renk cümbüşlerinin bir arada olduğu mavi bir bahar tablosuna dönüşüyordu.
Eğer ağaç yaprağa ruhunu akıtmışsa
Sonbahar, yaprağı ağaçtan koparsa da
Yaprak sonsuza dek o ağacın ruhunu taşır.