Bir öğretmenin yıllar içindeki gelişimini, karşılaştığı sorunlara bulduğu çözüm yollarını ve eğiticilikte başarılı olmanın sırlarını bizzat yaşayarak öğrenen bir eğitimcinin, değeri hiç kaybolmayacak anıları bu eserde bizi sıcacık sarıyor. Vahit Erdem, kendi çocukluğundan, öğrencilerinden, velilerinden, yöneticilerinden, meslektaşlarından ve hayattan süzdüğü birikimleri, pedagojik bir pusula olarak bizlere sunuyor. Bu kitap, istisnasız tüm eğitimcilerin okuması gereken bir eser olmasının yanı sıra, yolu bir şekilde eğitim kurumlarıyla kesişen herkes için de önemli dersler içeriyor. Yazar, kısa metinlere sığdırdığı pedagojik deneyimlerini sade, akıcı ve kolay okunan bir üslupla kaleme almış. Başladığınız her yazıyı dikkatiniz dağılmadan bitiriyor; satırlar arasında kendinizi buluyorsunuz. Kitapta; fedakârlığın, farklılıkların yarattığı ve çoğumuzun göremediği sosyal ahengin, kişiliklere saygının, ergenlik ve gençlik sorunlarının büyük problemler hâline gelmeden nasıl çözülebileceğinin ipuçları sunuluyor. Eğitimin, standart bireyler yetiştirmekten çok, yeteneklere göre şekillenmesi gerektiği; yaparak ve yaşayarak öğrenmenin başarısı, öğretmen-öğrenci bağlılığının ve vefanın insan ve toplum hayatındaki etkileri güçlü bir anlatımla işleniyor. Kin, düşmanlık ve hasedin, en çok bu duygulara kapılanlara vereceği zararlar ise kısa, özlü ve etkili yazılarla okuyucunun yüreğine dokunuyor. Vahit Erdem’in, severek sürdürdüğü meslek hayatının bu güzel meyvelerine yenilerini de eklemesini merakla bekliyorum. Bu kitabı zevkle ve öğrenerek okudum. Eserin, tüm okuyucularda da benzer duygular uyandıracağına inanıyorum. Yazara ve yayınevine, bizi böylesine değerli bir eserle buluşturdukları için teşekkür ederim.
İsa Kocakaplan (Eğitimci-Yazar)
Öğretmenlerin vicdan ve merhametlerinin eğitimde kıymetini samimi ve akıcı bir dille anlatan Vahit Erdem’in anıları öğreti niteliğinde. Tebrik ederim.
A. Çetin ERTURAN (Eğitimci-Yazar)