Toros Dağları’nda yöre halkının uğursuz saydığı, bu yüzden kimselerin gitmediği bir kanyon… Ve burasını yurt edinmiş, türünün son örneği, yaşamının son demlerini süren bir pars… Bir gün başlarında Ali Hoca’nın bulunduğu bir grup üniversite öğrencisi bu kanyonu keşfe gelir. Bir yanda, yaşamını Anadolu’nun son kalan parslarını bulmaya adamış, aynı zamanda aktif bir ekoloji savaşçısı ve gerçek bir bilim insanı olan Ali Hoca… Diğer yanda ise en büyük düşmanı insanoğlu ile son bir mücadele yaparak, bitmekte olan yaşamına görkemli bir veda etmeyi düşünen, bu dağların gerçek efendisi olan bir pars… Biri dağların, diğeri şehirlerin iki yalnız varlığı bu kanyonda bir araya gelerek ortak bir kaderi paylaşırlar. Arka planda, son yıllarda giderek derinleşen ekolojik tahribatı ve sosyal sorunlarıyla bir Türkiye manzarası… Anadolu’nun hoyratça yok edilen doğasına bir ağıt ve ekolojik bir manifesto… Doğanın sessiz çığlığına duyarsız kalmayanlar için…