İnsan kendi hikâyesini düşünebilen yegâne canlıdır. Bunun yanında o düşünceyi de düşünebilen bir varlık olmasıyla tarih ve felsefeyi birlikte kullanır. Tarih felsefesi, insanın kendi varoluşunu ve geçmişini anlama arayışında önemli bir rol oynar. Tarih boyunca farklı medeniyetler zamanı ve tarihi anlamak üzerinden felsefe ile varoluşu düşündüler. Bu ekoller ve modern zamana dair Kant, Hegel, Nietzsche, Foucault, Walter Benjamin ve Arthur Schopenhauer gibi filozoflarla birlikte, bu kitap, tarih ve felsefenin birbirleriyle nasıl kesiştiğini ve bu kesişim noktasının insan zihnindeki yankılarını keşfetme amacı taşıyor. İbn Haldun kadimle modern arasında durduğu yer ile çok da ele alınmadı. Onun metinleri Vico ve Montesquieu arasında metinler arası birlik kurulduğunda insanlığın perenyal fikir müştereği bir kere daha görünür. Bu çalışma bir yönüyle sadece doğunun değil insanlığın semasındaki tek yıldızı olan bu kişi ve düşüncesi üzerinden Tarih Felsefesi olgusunun nasıl yürüdüğünü anlamaya ve açıklamaya çalışmaktadır. Bunun sonrasında Kant, Hegel, Nietzsche ve Schopenhauer gibi daha birçok filozofun bilim ve felsefenin doğasına dair keskin analizleri, tarih felsefesinin kapsamını ve potansiyelini sorgularken, Hegel ve Marx eleştirileri, tarihin birey için ne anlama geldiğini açığa çıkarıyor. Burada Kadim Yunan’dan Marx çevresinde oluşan tarih okumalarına kadar pek çok yaklaşım felsefesinin tarihinden tarihin felsefesine anlaşılmaya çalışılıyor. Tarih, kişilerden ve olaylardan söz ederken felsefe, bu tekil olguların arkasındaki evrenseli arar. Ancak bu iki alanın kesişiminde, tarih felsefesi yer alır ve bize geçmişin derslerinden, şimdinin içgörülerine ve geleceğin potansiyellerine kadar uzanan bir anlayış sunar. Bu kitap, felsefenin tarih karşısındaki zatî duruşunu ve bu iki disiplini birleştirmenin mümkün kıldığı yeni düşünce yollarını inceliyor. Tarih ve felsefe arasındaki önde gelen diğer filozofların perspektifinden inceleyen bu eser, okurlara geniş kapsamlı bir bakış açısı sunuyor. İbn Haldun'dan modern çağa uzanan, düşünce tarihinin önemli isimleriyle zenginleştirilmiş bu çalışma, tarihin ve felsefenin insanlık bilinci üzerindeki etkisini ve tarih felsefesinin bu bağlamda nasıl bir kilit rol oynayabileceğini gözler önüne seriyor. Tarihçiler için felsefe felsefeciler için tarih manasının kapısını aralamaya çalışırken bizleri kendimizi düşünmeye ve bilmeye dair bir “okuntu/çağrı” sunuyor.
|