Altıncı yüzyıl, Bizans İmparatorluğu’nun en şaşaalı, en parlak devirlerinden biri olmakla beraber İmparatoriçe Teodora’nın da hüküm sürdüğü eşsiz bir dönemdir. Çağlar geçse de adı unutulmayan, güzelliği dillere destan olan Teodora’yı böylesine önemli kılan şey, basit sayılabilecek hayatının büyük bir dönüşüme sahne olmasıdır. Evvela tiyatrolarda dansçılık ederek hünerlerini sergileyen Teodora, zaman içinde veliaht Jüstinyen’in aklına girmeyi başarır ve Bizans’ta imparatorun dahi kâfi derecede sahip olamadığı iktidarı kendisinde toplamayı başarır.
Her ne kadar imparatoriçe tacını bulunduruyor olsa da hayatı boyunca Teodora birçok meşakkatli imtihan vermek zorunda kalır. Sarayın içinde ve dışında çevrilen binbir dolapla uğraşmak, tacına göz dikecek tehlikeli kadınlarla rekabet etmek gibi birçok hadiseyle karşılaşır. Şüphesiz Teodora, bütün bu engelleri aşabilmek adına her zaman keskin zekâsına ve korkunç hilelerine başvurmaktan çekinmez.
Bizans’ın en gözde imparatoriçesi hakkında yazılmış ilk Türkçe biyografik roman olma özelliği taşıyan Teodora, Murat Sertoğlu’nun akıcı üslubuyla birleşerek okuyucuyla buluşuyor.
Biz dünyayı zapt etmek istiyoruz, hâlbuki daha Bizans’ı bile tam manasıyla ele geçirmiş değiliz.