PERDE ARKASINDAKİ GÜÇ: THİNK TANK’LER
Bir süper gücün yalnızca tanklarla, uçak gemileriyle ya da ekonomik yaptırımlarla değil; fikirlerle, raporlarla ve stratejik söylemlerle de dünyaya yön verdiğini hiç düşündünüz mü?
Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikası, başkanlar, bakanlar ya da generallerin kararlarıyla mı şekilleniyor yalnızca? Yoksa perde arkasında, kamuoyunun çoğunlukla adını bile duymadığı ama etkisi çok daha derin olan başka aktörler mi var?
Think Tank, Soğuk Savaş sonrası ABD dış politikasının nasıl şekillendiğini ve bu süreçte düşünce kuruluşlarının oynadığı hayati rolü mercek altına alıyor. Beyaz Saray, Pentagon ve Dışişleri Bakanlığı gibi yürütme organlarından Kongre’deki komitelere kadar pek çok resmi yapı ile Brookings Enstitüsü, RAND Corporation, Heritage Foundation, CSIS, Dış İlişkiler Konseyi, Carnegie, Wilson Merkezi ve Atlantik Konseyi gibi etkin düşünce kuruluşlarının politika belirleme süreçlerine nasıl dahil olduğunu gözler önüne seriyor.
Clinton’ın “insani müdahaleleri”, Bush’un “terörle mücadelesi”, Obama’nın “diplomatik açılımları” ve İran’la yürütülen nükleer müzakereler... Tüm bu stratejiler, belirli bir fikir altyapısına dayanıyordu. Peki, bu fikirler nerede üretildi? Hangi odalarda, kimler tarafından şekillendirildi?
Dr. Ali Ercan’ın New York ve Washington D.C.’de yaptığı kapsamlı saha araştırmalarına dayanan Think Tank, bu kuruluşların nasıl çalıştığını, kimlerden destek aldıklarını, kimin adına konuştuklarını ve karar vericilere nasıl yön verdiklerini ayrıntılarıyla inceliyor.
Think Tank, Soğuk Savaş sonrası Amerikan dış politikasını anlamak isteyenler için bir davet. Bir süper gücün sadece askerî ya da ekonomik değil, stratejik aklını da görmek isteyenler için bir rehber. Tarihin satır aralarını okumaya meraklı olanlara açılan bir pencere. Ve belki de en önemlisi: Bu dünyayı gerçekten anlamaya çalışan herkes için bir başlangıç noktası.