Truva Savaşı miti, Homeros’un İlyada’sıyla birlikte Avrupa kültür tarihinin temel taşlarından biri haline geldi. Heinrich Schliemann, efsanelerle çevrili şehri Hisarlık tepesi altında bulup kazılarında mit ile arkeolojiyi maceracı bir şekilde iç içe geçirmeye kalkışana kadar uzun süre boyunca kimse bu destanın tarihsel gerçekliğini sorgulamaya cesaret edemedi. Schliemann’ın keşfiyle Truva edebi bir metnin arkeolojik kanıtına dönüştü. Homeros ve Schliemann’ın gölgeleri bugün bile Truva araştırmalarının üzerinde dolaşıyor. Pek çok bilim insanı hâlâ Truva Savaşı’nı kazılarla doğrulama cazibesine kapılırken, Truva’da pek çok kazıya katılan Klasik Arkeoloji profesörü Dieter Hertel farklı bir yol seçiyor. Hertel, efsanelerin büyüsüne kapılmak yerine, Truva’nın dokuz tabakasını titizlikle incelenmiş arkeolojik veriler üzerinden anlatırken okuru yalnızca büyüleyici bir şehrin tarihine değil, aynı zamanda efsane ile gerçek arasındaki ince çizgide yol alan bir araştırma serüvenine davet ediyor. |