Hekimoğlu İsmail ,“İnişi olmayan yokuşlar var,” diyor ve devam ediyor: “İnsan kuş gibi, kuzu gibi büyümüyor. Büyüdükçe iyiyi, kötüden ayırması gerekiyor. Ayırt ettikçe kötülüklerin çukuruna düşmek istemeyen insan, iyiliklerin yokuşuna tırmanırken daima helal halkalarına tutunup, haram bataklıklarından uzaklaşıyor.”
Helal ve haramların olabildiğine iç içe girdiği günümüzde, insan helal yolda yürüyorum zannederken kendisini bir anda haramın içinde bulabiliyor. Buna atıf yapıyor Hekimoğlu: “Fazilet yoluna girmek zor değil, esas zor olan bu yolda istikametle yürüyebilmek. Adeta helallerin bütünü haram bataklığının üzerinde gerilmiş ipten bir köprü; her an düşme tehlikesi çok yüksek. Bu yüzden evvela herkes tarafından bilinen haramları terk ederek işe başlamak gerekir. Günümüzde en yaygın haramlar, şirk, içki, kumar, iftira, yalan, dedikodu, gasp, nikahsız evlilikler, cinayetler… bu liste uzar gider. Haramlardan kaçabildiğimiz kadar kaçıp, helallere yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşacağız. Her şeye rağmen basamak basamak helal merdiveninde yükselen, merdiven gibi köprülerden geçen insan için düşüş, çok ani olabilir ve yıllarca kazanılanlar, bir anda kaybedilebilir. Bunun için fazilet yolunda iniş yok, düşüş var” diyerek noktalıyor cümlelerini.
Bediüzzaman da, “Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork! Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem’a, bir işarette, bir öpmekte batma,” diyerek aynı konuya işaret ediyor.
Yol yokuş… Rehbersiz yol bulmak, yollarda takılıp kalmamak imkânsız…
Müslümanın rehberi, Kur’an ve Sünnet. Hekimoğlu’nun ifadesiyle cennet gibi bu dünyayı başına cehennem etmek istemeyenler Kur’an ve Sünnete yapışmak zorunda.
Hekimoğlu İsmail Yokuş’ta, helal basamaklarında her an yükselişte olmanın yollarını, ani düşüşlere sebep olabilecek halleri; kısacası günümüzde Müslümanca yaşamanın yollarını kendi şahitlikleri üzerinden anlatıyor; ta ki fazilet yolunda daima yükselişte olalım…