Ey iki adımlık yerküre
Hiçleme beni
Dante’yi okumuşluğum
Ve Hamlet’i oynamışlığım var
Kendime en yakın yabancıyım
Diri bir akarsu vardı gövdemde
Güzdü, sonsuz bir çöle takıldım
Öteki değilim
Beriki hiç değilim
Işığım denize kayıyor
Sularınıza karışıyorum
Kavimsiz göçler bıraktınız bana
Ben de şimdi siz’im
Bir varoluş var beni cezalandıran
Kentte, dünyada, evrende
Bir boşluktayım
Sizinle benim aramda katı bir çizgi
Ölçüyorum yokluğunu, ağırlığını
Daha ne kadar yok olabilirim ki
Yollarıma kuşlar kondu
Kafatasımın içinde küçük bir huzur...
Mavinin doruğuna diz çöküşümü izledim
Dokundunuz doruklarıma
Bu yüzden yıkandı bu eller
Ben de şimdi siz’im
Körpe kollarımla tırmandım yamaçlarınıza
Bedenimi yukarı çekerek
Yaşamak için kaçtığınız ölümler
Ölmek için kaçtığım hayatlar
Aramızda bir araf
Köz rengi bir cümle gibi zihnim
Yine buradayız,
Tüm sözcüklerin ve arzuların iğdileştiği
Korkmayın söyleyin!
Ben de şimdi siz’im
Birleştikçe kayboluyor teniniz
Öze doğru yayılmakta, aramızdaki kimsesizlik
Ödünç aldım kokunuzu
Bedenimin her gözeneğinde, bir murdar çan!
Vurgusu bana dönük
Merak buyurmayınız
Ben de şimdi siz’im
Hatırlar gibiyim bir akıl hastasının zihnime işlendiği cümleyi:
“Hepiniz bir gün buraya geleceksiniz, gelecek, geleceksin, geleceksiniz, gelecekler’’
Siz de artık ben’siniz