Bir kadının hayatın içinden süzdüğü hikâyeler...
Fulya Erhan Bolcal, yılların biriktirdiklerini sakince anlatıyor. Hicran’dan Ayşe Meşe’ye uzanan hikâyelerde, El Hamra Sarayı’ndan Ulucanlar Cezaevi’ne yol alıyor satırlar. Fıta kıvrak, elli ağızlıca gibi Anadolu’nun kalbinden kopup gelen sözcüklerin arasından geçerken, beklenmedik bir anda Mahmut Hoca çıkıyor karşımıza. Bir babanın kaybıyla buruklaşan kırmızı elma, tadını yeniden bulmak için edebiyatseverlerle buluşmayı bekliyor. Fulya Erhan Bolcal, anılarına misafir edeceği okurlarına duygu dolu bir yolculuk vadediyor.