Çapkın Gezgin’in Ukdeler Kitabı’nın anlatıcısı –görünürde bir anı yazarı gibi– hayatına farklı karakter özellikleriyle girerek düğümler atan insanlarla maceralarını aktarıyor, –derinde ise– daha yaşarken bile kurgusal bir nitelik kazandığına tanık olduğu yakınlaşmaların hakikatini sorguluyor. Hüsranla biten maceralar birbirini kovalıyor ama bir gönül avcısının hemen her girişimi yarım kalıyorsa kaleme aldığı roman nasıl bir bütünlüğe sahip olabilir? Bir hayat arzularla rotasından çıkıp hayallere bulandıktan sonra ne kadar gerçek olabilir? Buğra Giritlioğlu söylenmemiş sözlere, yürünmemiş yollara, ukdelere ağıt yakmıyor, gerçeği kurmacayla harmanlayarak hayata bir şaka yapıyor.