Defne ve Yağız’ın yaz tatili, eski bir evin tozlu bodrumunda, gizemli bir sandığın kilidiyle başlar. Dedelerinin onlara bıraktığı bu sandık, sadece bir hazine değil, aynı zamanda geçmişe açılan bir kapıdır. İçinden çıkan her bilmece, onları bölgenin köklü medeniyetinin sırlarına doğru, nefes kesen bir yolculuğa çıkarır.
Çocuklar, kadim sanatların izini sürerken, taşlara fısıldanan hikâyeleri dinler, renklerin büyülü dansına tanık olur ve yünlerin sıcak dokusunda bir geleneğin ruhunu keşfederler. Bu macera, bir zaman yolculuğuna dönüşür; zengin kültürel mirasın derinliklerinde saklı kalmış paha biçilmez bir hazineye doğru adım adım yaklaşırlar.
Peki, sandığın son bilmecesi onları nereye götürecek?
Dedenin asıl mirası, tüm bu sanat ve tarih yolculuğunun sonunda ortaya çıkacak mı?
Yoksa sandığın kendisi, sadece bir başlangıç mıdır?