Hazreti Muhammed’e (s.a.v.) iman etmeden insanların ve cinlerin kurtuluşa ermesi mümkün değildir. O’nun (s.a.v.) izinde sıralanmış sahabe-i kiram, tabiin, tebe-i tabiin, evliyaullah ve mü’minler iman konusunda en zirve kullardır. Bu yüksek iman kıvamına gelebilmek ise ancak Allah'a olan teslimiyet, muhabbet ve aşkla mümkündür. Bu aşk ve muhabbet olmadan, çetin riyazetlerden geçmek mümkün değildir. O nedenle İhlas-ı ve sadakati zirveye ulaşan kullar Allah'a çok aşık olanlardır. Bu yüksek aşk ve muhabbetin içinde Allah, iyiyi de kötüyü de doğruyu da yanlışı da her şey ile eritmiştir. Geriye gönüllerinde Allah'tan başka bir düşünce (masiva) kalmadığı için baktıkları her surette Allah'ın tecellisini görmüşler, her varlıkta Allah ile birlikte olmanın zevkini tatmışlardır. Yaratılan her bir varlığa, hoşgörü ve sevgiyi aktarabilir konuma gelmişlerdir.