Sakura artık sadece babasının kızı değil.
Kırık Kılıç’ın ardından, şimdi elinde işlemeli bir bıçak; kalbinde ise yarım kalan bir çocukluk, yitirilmiş bir baba, suskun bir anne ve bir daha hiç eskisi gibi olmayacak kardeşlikler var.
O artık kendini savunmakla yetinmiyor. Unutulmuş sözlerin, bastırılmış acıların ve annesinin sessiz mücadelesinin izinden giderek kendi yolunu çiziyor. Kırık Bambular'dan dökülen her hatıra, onun içinde bir fırtınaya dönüşüyor. Ve bu fırtına, yalnızca eşkıyalara değil, kalbinin en karanlık köşelerine de nüfuz ediyor.
Sakura’nın Gözyaşları – İşlemeli Bıçak, affedememenin yüküyle, hatırlamanın acısıyla ve sevmenin sancısıyla örülmüş bir içsel yolculuk. Çünkü bazen en derin savaşlar, sadece kılıçla değil; sevdiğini korumak için susmakla, direnmekle ve gitmekle verilir.