Her şeyi yerli yerindeymiş gibi görünen hayatların bile içinde bir eksiklik vardır; görünmeyen, hissedilen ama kimsenin adını koyamadığı bir eksiklik. Bu hikâye, tam da o eksikliğin kıyısında duran bir adamın sessizce çözülüşünü anlatıyor. Ne bir kahraman var ortada, ne de mutlak bir gerçek... Sadece kendi sesine bile yabancılaşmış bir ruhun, kendine tutunmaya çalışırken düştüğü derinlik var.
Mertcan Karateke bu kitabında, kaybolmuşluğu, insanların en gizli korkularını ve yalnızlıklarını anlatıyor. Mahir'in hikayesi, sadece bir yalnızlık hikayesi değil, derin sarsıntılarla dolu bir insan psikolojisi. Kendi içinde kaybolan, kendini arayan, bazen kendini bile anlamakta zorlanan bir adamın yolculuğu bu.