Bu kitap, bir kaybın ardından içine çöken sessizliğin şiire dönüşmüş hâlidir. Bazı acılar insanın göğsüne oturur da hiç inmez; nefes alırsın ama eksik, yaşarsın ama yarım… İşte bu satırlar, o eksikliğin içinden doğdu. Her şiir, bir umudun ardından tutulan yasın sıcaklığını taşır. Geceleri karanlığa fısıldanan kırık cümlelerin, kimse duymasın diye yutulan çığlıkların, insanın içini dağlayan “keşke”lerin izleri var burada. Okurken bazen kendi sesini duyacaksın, bazen kendi acını… Çünkü kaybetmenin dili herkeste aynıdır; yalnızca sessizliği farklıdır. Sevgiyle Hasretle Yaşamım.