logo

Ticari Kapitalizmin Kısa Tarihi

Ürün Kodu: 9786258437508
Yazar: Jairus Banaji
YAYINEVİ: Dergah Yayınları
₺160,00

“Banaji’nin kendine özgü gibi görünen ama aslında

son derece sofistike ve özgün tarihsel analiz yaklaşımı,

günümüz akademisyenleri için sadece hoş bir teşvik ve

meydan okuma sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda

onlara uzun yıllar boyunca düşünecekleri çok şey

sunuyor”

Marcel van der Linden

Kapitalizmin küresel tahakkümünü tesisi –hem meslekten

olmayanlar hem de Marksist tarihçiler tarafından– hâlâ

büyük ölçüde 18. yüzyıl Britanya’sında belirleyici atılımını

yapan sanayi kapitalizmiyle ilişkilendirilmektedir.

Tarih Olarak Teori’yle tanıdığımız Jairus Banaji bu yeni

çalışmasında yüzyıllar öncesine gidiyor ve bu sıçramadan

önce, emeği ve üretimi dünya ölçeğinde şimdiye kadar

nadiren takdir edilen bir ölçüde yeniden düzenleyen uzun

erimli bir eğilime dikkatleri çekiyor: “ticari kapitalizm”.

Merkezinde sadece Avrupa’nın olduğu bir resimden çıkıp,

çok merkezli, sınırların akışkan olduğu, canlı modern

öncesi dünyanın kapılarını aralıyoruz. 8. yüzyıldan beri

Guangzhou’da ticaret yapan Müslüman tüccarların

kantonlarını, 1216’da İskenderiye’de kaydedilen 3000

Avrupalı tüccarı, Konstantinopolis’in ve daha sonra

İstanbul’un ticari hâkimiyeti için savaşan Cenevizlileri,

Venediklileri ve İspanyol Yahudilerini tanıyoruz. Karşımızda

sürekli hareket hâlinde olan, birbirine bağlı ve sanayi

öncesi kapitalizm tarafından giderek daha fazla tahakküm

edilen bir dünyanın zengin ve küresel bir portresi

beliriyor. Banaji’nin çizdiği manzarada, Avrupa’nın dünya

egemenliğine yükselişi eşsiz bir dehaya işaret etmez,

daha ziyade ticari kapitalizmin devlet gücü ile belirgin bir

şekilde kaynaşmasından doğan yeni bir biçimin yükselişini

gösterir.

“Jairus Banaji, akıllara durgunluk veren birikimi, farklı

dillerdeki olağanüstü tarihsel malzemelere hâkimiyeti

ve kabul görmüş dogmalara karşı kuramsal açıdan

sofistike bir meydan okumayla, kapitalizmin ortaya

çıkışına ve çeşitlerine dair sürükleyici, düşündürücü ve

gerçek anlamda küresel bir hikâye sunmak için pek çok

Avrupa-merkezci anlatıyı yerinden ediyor.”

Laleh Khalili