Fehmi Yıldız’ın yaşam öyküsü okuruna farklı okuma biçimleri vadediyor. 20. yüzyılın ilk yıllarında Of’tan Bafra’ya uzanan bir göçün hikâyesini, Karadeniz’in Millî Mücadele’ye uzanan o kaos dolu yıllarını bulabilirsiniz.
O yıllarda Türkiye’nin en zengin beş ilçesi arasında sayılan Bafra’da kereste imalatçısı bir ailenin dayanışmasını, çalışma azmini, evden kasalarına kadar her şeylerini ortak kurma ve yaşama iradelerini gıptayla takip edebilirsiniz. Sadece bir günde her şeylerini kaybettikleri o felaketin ardından yeniden ayağa kalkma çabalarını ve çalışmayla örülen dünyalarında her şeyi yeniden ihya edebilme cesaretlerini okuyabilirsiniz.
Dededen ve babadan öğrenilen “birlikte yaşamak, birlikte üretmek” idealinin Samsun’daki yeni yaşamlarında Yıldız Ailesi’ni nasıl zirveye ulaştırdığını, sonrasında Fehmi Yıldız’ın kendi kanatlarıyla başladığı yeni yaşamındaki inanılmaz irtifayı görebilirsiniz. Orman ürünleri endüstrisinde ülkenin en büyük şirketinin kurucusu Fehmi Yıldız’ın, sonrasında İGSAŞ gibi yine Türkiye’nin en büyük gübre üreticisi ve ardından demir-çelik yatırımlarıyla iş dünyasının önde gelen sanayicilerinden biri oluşunu izleyebilirsiniz.
Kitap projesi için ilk görüşmemizde, “Benim yaşamımda heyecan verici bir şey yok. Çalışmayı sevmekten başka hobim de yok. Bakalım ne yazacaksınız?” diye takılmıştı. Oysa 4 kuşaktır aynı değerleri koruyan, dedesinin “Emin Hasan” lakabına gölge düşürmemeye azmetmiş bir iş insanının yaşam öyküsünü anlattık. Ülkeye, bölgesine ve ailesine büyük değerler yaratan Fehmi Yıldız’ın asıl önemsedigi ise sadece tek cümleydi:
“Dürüst desinler, yeter.”
