Esma, kitabı okumak için sabırsızlandığından, uzatılanı alıp hemen arka kapağındaki yazıları okumaya başladı. Yazılar uzun olduğu için yarım dakikada ancak bitirebildi. Roman türüne yabancı olduğu için, okuduklarından emin olmak adına, arka kapağı ikinci kez okudu. Bir an önce eve gidip kitabın tamamına başlamak istiyordu.
Bu sırada Esma’nın yorgunluğu hafiflemişti. Tamamen dinlenmek için biraz daha oturmaya karar verdi. O oturmaya devam ederken, Salih kitapçıya girdi. Salih, sarı saçları, beyaz teni, masmavi gözleri, hafif çatık kaşları ve uzun boyuyla hemen dikkat çeken bir görünüme sahipti.
Van’da ilk defa böyle bir erkek gören Esma’nın tüm dikkati aniden bu adama yöneldi. Esma, Salih'i incelemek için oturmaya devam etti ve elindeki kitabın rastgele bir sayfasını açıp bir yandan da ona bakmaya başladı.
Salih, kitapçıya elinde, "'Metal Fırtına' romanı var mı?" diye sordu.
Hem Esma hem de kitapçı şok oldu. Özellikle Esma, bu soruyu bir şaka sanmıştı. Binlerce kitabın arasından aynı romanı istemeleri büyük bir tesadüftü. Kitapçı, doğru duyduğundan emin olmak isteyerek tekrar sordu:
"Siz gerçekten ‘Metal Fırtına’ kitabını mı istiyorsunuz?"
"Evet. Neden bu kadar şaşırdınız?"
